Gereksizbiri

Eylül 25, 2014

Boko Haram Part 5

Filed under: Dünyadan,Haberler,Politika,Türkiye,Terörizim — gereksizbiri @ 2:33 pm
Tags:

http://sozcu.com.tr/2014/dunya/boko-haram-nedir-boko-haram-orgutu-kimlerden-olusuyor-505660/

 

14 Nisan’da silahlı bir grup onlarca araba ve kamyonla Chibok şehrine geldi. Hristiyan ve Müslüman kızların kaldığı pansiyonun önünde durduktan sonra, onlarca silahlı erkek pansiyona girerek uyumakta olan kızları uyandırdı ve araçlara doldurarak hızlı bir şekilde şehirden uzaklaştılar.

Giderken pansiyonu yakmayı da ihmal etmeyen teröristlerin elinden sadece 50 kız kaçarak kurtulabildi. Kimse 12 ile 17 yaşları arasında 270 liseli kızı kaçıranların kim olduğunu bilmiyordu ama bütün şüphelerBoko Haram adlı cihatçı örgüt üzerinde yoğunlaşıyordu. Daha önce de buna benzer kız kaçırma ve onları zorla evlendirme vakaları olmuş ve işin arkasından Boko Haram örgütü çıkmıştı. Derken kötü haber çabuk yayıldı. Örgütün lideri olduğu söylenen bir kişi görüntülü olarak yayınladığı bir mesajda, kızları Boko Haram‘ın kaçırdığını, onları pazarda satacaklarını ya da zorla evlendireceklerini söylüyordu. Başta aileler olmak üzere herkes şoke olmuştu.

Peki Allah adına bu liseli kızları kaçırmakla ve onları pazarda köle olarak satmak veya zorla evlendirmekle tehdit eden, camilere, kiliselere, okullara, devlet güçlerine saldırarak sadece 2014′te 1500′den fazla insanı öldüren Boko Haram örgütü ne zaman kuruldu, ne savunur, kimle hareket eder ve askeri hedefleri nelerdir?

Boko Haram Örgüt Nijerya’nın Kuzeyinde kuruldu

Resmi adı “Cemaat es-Sulh Sünnet Li Dava Vel Cihad” (Dava ve cihad için barış ve sünnet cemaati) olanBoko Haram 2002 yılında Nijerya’nın Kuzey’inde kuruldu. Hausa dilinde “Batılı eğitim haram” anlamına gelen Boko Haram‘ın amacı Nijerya’nın kuzeyinde şeriat kanunları ile yönetilen bir İslami devlet kurmak. İlk başlarda Ndimi Maidigouri camisinde örgütlenen radikal islamcı gençlerden oluşan bir grup olan Boko Haram, daha sonra Yobe eyaletindeki Konama şehrine geçip orada radikal bir cemaat kurdular. Ilk başlarda herkes onları “Nijerya Talibanları” olarak anmaya başladı.

Yoksullara yardım, yoksulluğa karşı mücadele ve bedava dini eğitim
Afrika’nın en büyük petrol üreten ülkesi olan ve çoğunlukla Müslümanların yaşadığı Kuzey Bölgesi’ni geri kalmışlığı ve yoksulluğu ile biliniyor. Bu durumu iyi kulanan örgüt, yoksul ailelere yiyecek yardımı yaparak ve çocuklarına kendi camilerinde bedeva eğitim vererek yoksul kitleler arasında örgütlenmeye başladı. Örgütün çok iyi kulandığı diğer argümanlardan biri de merkezi ve yerel hükümetlerin yolsuzlukları ve gelir dağılımındaki adaletsizlik. Yoksulluğa karşı dayanışma, Batı tarzı eğitime karşı kendi islami eğitimleri ve yolsuzluğa karşı politik mücadeleyi birleştiren Boko Haram kısa sürede bölgede ciddi bir güce kavuştu.

Boko Haram’ın baş düşmanı: Batı kültürü ve kadınlar

Boko Haram‘ın adından da anlaşıldığı gibi örgütün en tehlikeli bulduğu şey Batı kültürü. Bunun için kurulduğu günden itibaren Boko Haram‘ın en büyük hedefi batı kültürünü yaymakta en etkili araç olarak gördüğü okullara yönelmek oldu.
Okullarla birlikte Batı kültürü ile yetiştirilmekle sucladıği kadınlar da başından beri Boko Haram‘ın en büyük hedefi. Kadınları ve çocuk yaşta kızları kaçıran, küçük cocukları zorla askeri eğitimden geçirerek silahlandıran Boko Haram daha öncede 26 kadını kaçırmış ve orman içinde gizli bir kampta zorla alıkoymuştu. Kamptaki kadınlar askerler tarafından kurtarıldığında bazılarının hamile olduğu, bazılarının ise önceden doğum yaptıkları açıklanmıştı.

Boko Haram, Boko Haram nedir, Boko Haram terör örgütü, Boko Haram terör, Boko Haram neden kız kaçırıyor, Boko Haram kimlerden oluşuyor, Boko Haram terör kimlerle çalışıyor, Boko Haram ne zaman kuruldu

Boko Haram’ın devlet güçleriyle ilk çatışması

Boko Haram‘ın devlet güçleriyle ilk çatışması 2003′te oldu. Gölde balık tutma hakkı ile ilgili çıkan çatışmalarda, örgüt polis karakolların saldırarak silahlara elkoydu ve onları sakladı. Bunun üzerine camilerini işgal eden askerler aralarında liderleri Muhamed Ali’nin de bulunduğu onlarca kişiyi öldürür. Çok ağır kayıplar veren örgüt, sağ kurtulanlar ve yeni liderleri Muhamed Yusuf’la birlikte Maidigouru’da kurdukları yeni camide örgütlenerek etkilerini artırmaya başladılar. 2009′a kadar direkt çatışmalardan kaçınan örgüt, 2009′da polislerle girdiği çatışmalarda 1000′den fazla insan yaşamını yitirdi.

30 Temmuz 2009′da Boko Haram‘ın lideri Muhamed Yusuf Nijerya polisi tarafından yakalandı iki polis arabasının ortasında kurşunlanarak infaz edildi. Aynı operasyon kapsamında Maidigouru camisine baskın yapan polis orada 200′den fazla kadın ve çocuğun rehin tutulduğunu açıkladı. Boko Haram, liderlerinin ölümünden sonra misilleme eylemlerine başlayarak okulları, polisleri ve kamu binalarını hedeflerken, belli bir süre sonra Boko Haram Hristiyanlara, gazetecilere ve “sahte Müslümanlar” dediği Müslümanlara yönelik de eylemler yapmaya başladı. Çıkan çatışmalarda binlerce insan hayatını kaybederken 500 000 insan da göçetmek zorunda kaldı ve zaten yoksul olan bölge tamamen yoksulluğun pençesine düştü.

Boko Haram kimlerle hareket ediyor?

Kimi kaynaklara göre Boko Haram‘ın Afganistan’daki Talibanlarla ilişkileri var ve taliban tarzı bir şeriatı savunuyor. ABD içgüvenlik Departmanının hazırladığı rapora göre ise, örgütün El Kaide’nin Kuzey Afrika kolu olarak bilinen AQMI ve Asaru örgütleriyle işbirliği yapıyor ve militanlarını AQMI’nin kamplarında eğitiyor. Yine aynı rapora göre, örgüt otuz kişiden oluşan bir Şura tarafından yönetiliyor. Bu otuz kişi diğer hücreleri yönetiyor ve bu hücreler genelde birbirleriyle direkt görüşmüyorlar. Yüz civarında profesyonel kadrosu olduğu tahmin edilen örgütün kaç militanı olduğu net olarak bilinmiyor. Bilinen tek şey örgütün Nijerya’nın kuzeyinde 12 şehirde uygulanan şeriat kanunlarını şiddet ve terrör yoluyla once Kuzey’e sonra da bütün Nijerya’ya yayarak bir İslam devleti kurmak.

Boko Haram terör listesinde

2014′te tehlikesiz görmeyen ve diğer cihatçı gruplarla hareket etmediğini söyleyen ABD, 2013′de Boko Haram‘ı terörist örgütler listesine alarak daha önce öldürüldüğü sanılan Ebubekir Shekau’nun başına 7 milyon dolar ödül koydu. Lideri Shekau ABD tarafından Afrika’nın en tehlikeli teroristi ilan edilerek başına 7 milyon dolar ödül kondu. Örgütün Ansaru, Somalili Shebab grubu ve AQMI gibi örgütlerle ilişkilerinin ne düzeyde olduğu net bir şekilde bilinmiyor. Nijerya’nın Kuzeyi’nde etkili olan örgütün bazı militanları Mali’deki askeri operasyonlardan sonra bölgeye geliyorlar istihbarat servislerinin iddialarına göre. Yine iddia göre, AQMI’nin askeri kamplarında eğitim aldıklarını, bir kısmının ise Kamerun’un Kuzeyinde bulunduğunu belirtiyorlar.

 

Boko Haram Part 4

Filed under: Dünyadan,Genel,Politika,Terörizim — gereksizbiri @ 2:31 pm
Tags:

Boko Haram’dan kaçanların sayısı 14 bini buldu

YAUNDE – Nijerya’daki Boko Haram örgütünün saldırılarından kaçarak Batı Afrika ülkelerinden Kamerun’daki Minayaw Mülteci Kampı’na sığınanların sayısının 14 bine yükseldiği bildirildi.

Birleşmiş Milletler (BM) Mülteciler Yüksek Komiserliği Maroua Bölgesi Sorumlusu Jean Marie Oyono, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Minayaw Mülteci Kampı’nda, Boko Haram saldırılarından kaçan 14 bin Nijeryalının bulunduğunu belirtti.

Kamerun’daki Nijeryalı sığınmacıların sayısının hızla arttığına dikkati çeken Oyono, “Mart 2014’te kamptaki sığınmacıların sayısı 5 bindi. Bu sayı son 6 ayda üç kat artarak 14 bine yükseldi. Çoğu Kamerun’un sınır kenti Votocol’dan geçerek ülkeye girdi. Biz onları karşılayarak bu kampa yerleştiriyoruz” diye konuştu.

Nijerya’da en çok sığınmacı veren bölgelerin başında, Boko Haram militanlarının ele geçirdiği Kamerun sınırında bulunan Gamboru-Ngala kenti geliyor.
BM Mülteciler Yüksek Komiserliği verilerine göre, Nijerya’da Boko Haram’ın saldırılarından kaçan sivillerin sayısı 650 bine ulaşırken, bunlardan 70 bini Nijer’e, 27 bini Kamerun’a, bin

Kamerun’daki yerel yönetimler ise krizin başladığı 2009 yılından bu yana ülkeye gelen Nijeryalı sığınmacıların sayısının 43 bin 720’ye ulaştığını belirtiyor.
ABD , Türkiye ve Nijerya tarafından terör örgütü ilan edilen Boko Haram, binlerce kişinin ölümüne yol açan saldırılar düzenliyor.

Nijerya, ilk olarak ülkenin kuzeydoğusunda ortaya çıkan ve kısa sürede başkent Abuja dahil ülkenin diğer bölgelerine yayılan Boko Haram terör örgütüyle beş yıldır mücadele ediyor. Boko Haram’ın yıl başından bu yana düzenlediği saldırılarda 4 bin kişi yaşamını yitirdi, milyonlarca kişi de yerlerinden oldu. AA

 

http://www.radikal.com.tr/dunya/boko_haramdan_kacanlarin_sayisi_14_bini_buldu-1214704

Boko Haram Part 3

Filed under: Dünyadan,Genel,Politika,Terörizim — gereksizbiri @ 2:29 pm
Tags:

Boko Haram, 2002 yılında Borno eyaletinin başkenti Maiduguri’de kurulan şeriat yanlısı radikal İslamcı örgüt. Örgüt, özellikle şeriat hükümlerinin geçerli olduğu Nijerya‘nın kuzey kesiminde daha etkili konumdadır.

Boko ya da Buku kelimesi İngilizce book kelimesinden türetilmiş. Esasen Arap alfabesiyle yazılan ve afro azyatik dil grubuna ait olan Hausa dilinin Latin alfabesi ile olan versiyonunu ifade için kullanılıyor. Türkçe gibi, eskiden Arap alfabesi ile yazılırken başlangıçta İngilizler sonradan da Fransızlar tarafından tespit ve telkin edilen latin alfabesi giderek batılı eğitim sistemini ifade eden bir simgeye dönüştü. Boko ya da Buku Haram’ın lafzi karşılığı ‘latin alfabesi haram’ , ‘batılı eğitim haram’ demek olur.

Boko Haram, 2002 yılında tüm Nijerya’ya şeriat getirilmesi amacıyla kuruldu. Örgüt, ilk askeri tesisini 2004 yılında Nijer sınırına yakın bir bölgede kurdu. Nijerya’daki İslami Hareket liderlerinden biri olan İbrahim Zakzaki, Boko Haram’ınTaliban ve El Kaide ile ilişki içerisinde olan bir örgüt olduğunu ifade etmiştir. Boko Haram, ilk olarak 2004 yılında Kamerun sınırı yakınlarında Nijerya polisiyle girdiği çatışmada 28 üyesini kaybetti. Üç yıl sonra, 2007 yılının Eylül ayında Boko Haram ile Nijerya polisi arasında çıkan çatışma sonrası, Nijeryalı 11 subay öldürüldü.[1] Özellikle polis merkezleri başta olmak üzere kamu binalarını hedef alan örgüt, 2009 yıllında yüzlerce kişinin ölümüne sebep olmuştur.[2]Temmuz 2009 boyunca Boko Haram’ın polis istasyonlarına karşı saldırıları hızla devam etti. Bu dönemde Nijerya’nın kuzeyinde 700’ü aşkın insan Boko Haram militanlarınca öldürüldü ve 3000’den fazla insan bu olaylar sonrasında göç etmek zorunda kaldı.[3] Bir dönem yakalanarak hapsedilen örgüt lideri Mohammed Yusuf, Batı tipi eğitim ve mevcut müfredatın Avrupalılar tarafından getirildiğini ve bu eğitimin haram olduğunu ve de insanların Allah’a olan inançlarını zedelediğini kaydetmiştir. BBC‘ye verdiği demeçte de bilimsel ve Avrupa tarzı eğitimi istemediklerini ifade etmiştir. [4] Nijerya ordu birliklerinin 2009 yılında örgüt üyelerinin bulunduğu camiye düzenledikleri baskın 200 kişinin ölümü ile sonuçlanmıştır. Ölenler arasında Taliban’ın iki numaralı ismi Ebubekir Şekau‘nun da bulunduğu belirtilmiştir. Boko Haram, 26 Ağustos 2011 tarihinde Nijerya’nın başkenti Abuja kentindeki Birleşmiş Milletler binasına bombalı araçla saldırı düzenlenmiş ve bu saldırı sonrası 18 kişi hayatını kaybetmiştir.[5] Aradan 4 ay geçmeden 25 Aralık’ta Noel için toplanılan kilise cemaatine bombalı saldırı düzenleyen örgüt, 40’tan fazla kişinin ölümüne neden oldu.[6] Boko Haram, 2011 yılında Nijerya’da, 450’den fazla kişinin hayatını kaybetmesine neden olmuştur.[7]

Boko Haram Part 2

Filed under: Dünyadan,Genel,Politika,Savaşlar,Terörizim — gereksizbiri @ 2:26 pm
Tags:

http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2014/09/140924_boko_haram

 

Nijerya’da radikal İslamcı Boko Haram örgütünün 260’tan fazla üyesi, ülkenin kuzeydoğusunda güvenlik güçlerine teslim oldu.

Ordu, örgütün videolarında, örgütün lideri Ebubekir Şekau’ymuş gibi davranan Muhammed Beşir adlı kişinin de öldürüldüğünü açıkladı.

Örgütün gerçek lideri olan Şekau’nun daha önce öldürüldüğü iddia edilmişti, ancak bu iddia hiç bir zaman doğrulanamadı.

Ordu, videolarda beliren ve Şekau’yu taklit eden kişinin, ona çok benzeyen Muhammed Beşir olduğunu belirtiyor.

Nijerya ordusu, geçen haftalarda Boko Haram’a, çıkış yeri olan Maiduguri kenti çevresinde saldırı başlatmış, örgüt bu saldırılarda ağır yara almıştı.

Ordu, Salı günü 135 Boko Haram üyesinin silahlarıyla birlikte Borno eyaletinde, 133’ünün de ülkenin kuzeydoğusundaki başka bir yerde teslim olduğunu açıkladı.

Daha önce hiçbir Boko Haram üyesi teslim olmamıştı, bu nedenle ordu son gelişmeyi Boko Haram’a karşı savaşta bir “dönüm noktası” olarak tanımladı.

ABD’nin New York kentinde Çarşamba günü yapılan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi toplantısında konuşan Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Jonathan da, konseyden Boko Haram’la mücadele için daha çok destek istedi.

Boko Haram yerel dilde “Batı eğitimi haramdır” anlamına geliyor.

Örgüt beş yıldır, Nijerya’nın kuzeyinde bir İslam devleti kurulması için silahlı mücadele veriyor.

Örgüt en son Nisan ayında bir yatılı okulu basarak 200’den fazla kız öğrenciyi kaçırmıştı.

Boko Haram Part 1

Filed under: Dünyadan,Politika,Savaşlar,Terörizim — gereksizbiri @ 2:25 pm
Tags:

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/26384222.asp

Nijeryalıların çoğu, Borno eyaletinde geçen ay kaçırılan kız öğrencilerin kurtarılması için dışarıdan yardım alınmasını isterken, yabancı birliklerin, özellikle Amerikalıların arama çalışmalarına katılma önerisinin Nijerya yönetimi tarafından kabul edilmesi, kimi akademisyenlerin “Amerikan çıkarları” konusundaki endişelerini gündeme getirdi.

Nijerya’daki kimi uzman ve aktivistler, Amerikan birliklerinin ülkede konuşlandırılmasının, Amerikalı stratejistler için “bir rüyanın gerçekleşmesi” anlamına geldiğini düşünüyor. Kimileri, Afrika’nın en büyük petrol üreticisi Nijerya’nın dünya ekonomisi için önemine vurgu yaparken, meselenin daha da ciddi olduğuna inananlar, “Boko Haram’ın arkasında ABD’nin olduğunu” iddia ederek tartışmanın boyutlarını daha da büyütüyor. Bu çerçevede, “ülkenin kuzeydoğusunda süren krizi Washington ile ilişkilendiren bir takım istihbarat raporlarının bulunduğu” da ileri sürülüyor.

‘İSTİKRARSIZLAŞTIRMA PROJESİ’
Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Johathan, ABD Başkanı Barack Obama’nın Amerikan güvenlik personelinin kaçırılan kızların kurtarılması amacıyla Nijerya’da konuşlandırılması önerisini kabul etmişti. Öneri, Nijerya yönetimine ABD Dışişleri Bakanı John Kerry tarafından iletilmişti. Nijerya Devlet Başkanlığı danışmanı Reuben Abati tarafından yapılan açıklamada, Kerry’nin Jonathan’a “ABD’nin kaçırılan kızların kurtarılması ve ülkenin bazı bölgelerinde Boko Haram terörünün hüküm sürmesine son verilmesi konusunda bütünüyle kararlı olduğu teminatını verdiğini” belirtmişti.
ABD’nin bu önerisine kimileri Goodluck Jonathan kadar sıcak bakmadı. AA muhabirine açıklamada bulunan tanınmış insan hakları savunucusu Abiodun Aremu, durumu “emperyalizmin arka kapıya dayanması” olarak niteleyerek, “Rüyaları gerçek olacak” yorumunda bulundu. “Bu (Boko Haram) ayaklanması, onların bebeği. Arkalarında onlar (ABD) var” ifadesini kullanan Aremu, “Kuzeydoğuda olan bitenin hepsi, kesinlikle Amerikan hükümeti tarafından desteklenen bir istikrarsızlaştırma projesi. Oturup bu yolda ilerlemelerine izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

“Ülkenin kuzeydoğusunda süren krizi Washington ile ilişkilendiren bir takım istihbarat raporlarının bulunduğunu” iddia eden Aremu, Amerikan askerlerinin Nijerya’ya girmesine izin verilmesinin ülkenin “pusudaki emperyaliste peşinen satılması” anlamına geleceğini söyledi. Aremu, “Kurtuluş mücadelesinde halkımızı harekete geçirmeliyiz. Bu (konuşlandırma), tamamen onun (Washington’un) çıkarlarıyla ilgili, Nijerya’nın değil” diye konuştu. AA muhabirinin iddiaları değerlendirmesini istediği Amerikalı yetkililerse soruları yanıtsız bıraktı.

AFRİKA’NIN EN BÜYÜK PETROL ÜRETİCİSİ
Öğretim görevlisi David Emanuel de AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Nijerya’nın dünya, özellikle ABD ekonomisi için önemine dikkati çekti. “Yaklaşık 170 milyonluk nüfusuyla Nijerya’nın Washington’un en büyük Afrika pazarı ve ABD petrolünün beşinci büyük sağlayıcısı” olduğuna işaret eden Emmanuel, “Washington’un böyle hayati bir stratejik çıkarı güvenceye almak için hemen her şeyi yapacağına inandığını” söyledi.
Nijerya’nın, Afrika”nın en büyük petrol üreticisi olduğuna vurgu yapan Emmanuel, bu ülkedeki petrol ve doğalgaz rezervlerinin zenginliğine de dikkat çekerek, Nijerya petrolü ağırlıklı olarak ülkenin güneyinden çıkarılsa da kuzeyde de petrol yatakları olduğunu hatırlattı.

ESKİ SENARYOLAR
Boko Haram örgütü ortaya çıkmadan yıllar önce, Mayıs 2005’te ABD Ulusal İstihbarat Konseyi, “Sahraaltı Afrika’nın Geleceğinin Haritasını Çıkarmak” başlıklı bir rapor hazırlattı. Nijerya’nın 2015’te “bütünüyle çökeceği” tahmininde bulunduğu söylenen bir grup uzmanın hazırladığı raporda bu tahminler, yoksulluk, yolsuzluk ve sivil halkın kitlesel hayal kırıklıkları gibi sorunlar nedeniyle daha da sertleşmesine ilişkin bazı göstergelere dayandırılıyor.
“Genç subaylar darbesini” beraberinde getirebilecek ciddi bir krizin çıkabileceği öngörüsünde bulunulan raporda Nijerya’nın, pek çok bölgede sonu gelmeyen savaş durumuna ve koasa sürüklenebileceği uyarısında bulunulmuştu.

Rapordaki çarpıcı paragraflardan birinde, bu tür bir kargaşanın içine düşmesi durumunda Nijerya’yı yeniden selamete kavuşturabilmek için “büyük çaplı uluslararası desteğe” ihtiyaç duyulabileceği ve ülkenin kaosa sürüklenmesine dünyanın seyirci kalamayacağı belirtilmişti.

Boko Haram örgütü üzerinde çalışan tanınmış akademisyen Abubakar Mu’azu’ya göre söz konusu rapor, “bölgedeki gerçeklere” dayanmıyordu ve Afrika’nın bir numaralı enerji üreticisiyle ilgili bütünüyle “senaryo oluşturan” bir rapordu.

‘KRİZ ÇIKARMA TAKTİĞİ’
AA’ya değerlendirmede bulunan Mu’azu, “Amerikalıların bazı tahminleri, seçkinler arasında bir çıkar çatışması çıkacağı, bu çatışmaların ordunun müdahalesine yol açacağı, ordunun içinde bir bölünme olacağı ve sonunda bunun ülkenin ikiye bölünmesiyle sonuçlanacağı üzerineydi. Dört Amerikan hava kuvvetleri yetkilisinin benzer bir senaryoyu anlatan bir başka detaylı raporu daha vardı” dedi.
Üniversite Akademik Personeli Sendikası’nın eski başkanı Dipo Fashina’ya göre de ABD’nin nihai hedefi, “bir başka aşamada Nijerya’yı yeniden kolonileştirmekti”.

Hükümete karşı sert eleştirileriyle tanınan Fashina, “Şimdiki taktiğin, bir kriz çıkarmak ya da planlamak” olduğunu vurgulayarak, “Kriz içindeki konumlarını, bütünüyle bir ele geçirmeyi gerektirecek şekilde kullanmaya çalışacaklar” ifadesini kullandı.

Fashina, “ABD ordusunda bazı çevrelerin Nijerya’nın nasıl çökeceğine ilişkin hesaplamalar ve çalışmalar yaptığından haberdar olduğunu, bunlardan birinde Nijerya’nın 2030’a dek bir başarısız devlet (“failed state”) olacağı tahmininde bulunulduğunu” belirtti ve “Bu çalışmanın bir kısmı birliklerini Nijerya’ya nasıl sokacaklarıyla ilgili. İşte bu şimdi gerçekleşiyor” diye konuştu.

KARŞIT GÖRÜŞLER
Nijerya’daki kimi uzmanlarsa bu görüşleri bütünüyle paylaşmıyor. Lagos Devlet Üniversitesi’nin Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde ders veren Austin Umoh, Nijerya’daki durumun uluslararası bir mesele haline geldiğini vurgulayarak ve olanların tehdit teşkil ettiğini düşünen her ülkenin, yardım önerisinde bulunma yükümlülüğü bulunduğunu, buna ABD’nin de dahil olduğunu düşünüyor. Umoh, “Amerikalıların gelişi, Nijeryayı almaya geldikleri anlamına gelmiyor. Elbette ABD’nin Nijerya’da çıkarları var ve bu çıkarlara zarar gelmesini istemezler” diye konuştu.
Sivil Toplum Yasama Danışmanlığı Merkezi yöneticisi Auwal Musa Rafsanjani de “ABD’nin Boko Haram’ın arkasında olduğuna” yönelik iddiaları başından beri gerçekçi bulmadığını belirterek, mevcut durumu bir işadamının kar elde edeceğini düşündüğü bir işe yatırım yapmasına benzettiğini söyledi.

NİJERYA EKONOMİSİ ENERJİYE DAYANIYOR
Nijerya, 2012 verilerine göre, Afrika’nın en büyük petrol üreticisi ve dünyanın dördüncü en çok LNG ihraç eden ülkesi. İhracat gelirlerinin yüzde 96’sını ise petrol ve LNG satışları oluşturuyor. Nijerya 510 milyar dolar civarındaki GSMH ile Afrika’nın en büyük ekonomisine sahip. Nijerya, 37,2 milyar varil kanıtlanmış petrol rezervi ile Afrika’da Libya’nın ardından en çok rezerve sahip ikinci ülke. Afrika’daki kanıtlanmış en büyük doğalgaz rezervlerine sahip olan ülke, dünyada ise dokuzuncu sırada. Günlük 36 milyar metreküplük bir doğalgaz üretimi ile dünyanın en büyük 25. doğalgaz üreticisi konumunda.
Ülkedeki petrol ve doğal gaz endüstrisi çoğunlukla Nijer Deltası’nda yoğunlaşmış durumda. Petrol ve doğal gaz kaynakları, Shell, ExxonMobil, Chevron, Total ve Eni gibi uluslararası şirketlerin kurduğu yerel şirket ve ortaklıklar üzerinden işletiliyor. Fakat bu zenginliklerden pay arayan yerel gruplar, sık sık petrol altyapılarına saldırarak ülkedeki yabancı petrol şirketlerinin sevkiyatına engel oluşturuyorlar.

Petrol çalmak için boru hatlarına verilen zararlar, üretim kaybına ve çevre kirliliğine neden olurken, şirketleri üretimlerini durdurmaya zorluyor. Nijer Deltası’ndaki projelerde yer alan uluslar arası şirketler, bölgedeki istikrarsızlıklardan etkilendikleri için, kara üzerindeki projelerde sahip oldukları hisseleri devretme isteklerini dile getiriyor. Nijerya, 2000’li yılların ortasından beri Nijer Deltası ağırlıkta olmak üzere, boru hatlarına saldırı, adam kaçırma ve üretim tesislerinin militanlarca ele geçirilmesi gibi artan oranda güvenlik zafiyetleri yaşıyor.

Bu arada yerel gruplar, şirketlerin bölgedeki faaliyetleri esnasında çevreye büyük zararlar verdiklerini ve bunun da yerel halkın başlıca geçim kaynakları olan balıkçılığı ve tarımı olumsuz yönde etkilediğini söylüyor.

GÜVENLİK SORUNLARI ENERJİYİ ETKİLİYOR
Ülkede enerji kaynaklı sorunlar bununla da bitmiyor. Ülkenin güney doğusunda yoğunlaşan enerji üretiminden kaynaklanan gelirlerin dağılımı da eyalet sistemi ile yönetilen ülkede taraflar arasında sıkıntı oluşturuyor. Artan güvenlik problemleri ülkenin enerji zenginliklerinin aranması ve çıkarılması sürecini de etkiliyor.
Nijerya’nın kuzeydoğusunda bulunan Çad havzasında yoğunlaşan arama faaliyetleri, bu bölgede artan güvenlik problemleri ve istikrarsızlıktan olumsuz etkileniyor. Ülkenin kuzeydoğusunda son dönemde artan Boko Haram saldırıları, bölgenin ekonomisi ile birlikte arama ve çıkarma faaliyetlerine devam edilmesini zorlaştırıyor.

Ülkede en geç 2017 yılına kadar gerçekleşmesi beklenen 17 petrol ve doğalgaz projesinin geleceği ise istikrarsızlığın oluşturduğu olumsuz tablo nedeniyle belirsiz bir hal almış durumda. Nijer Deltasının Kurtuluşu (MEND) örgütü gibi silahlı gruplar, petrol zenginliklerinin adil dağılımı ve sektörün daha fazla yerel yönetimlerce yönetilmesine dair politik amaçlarla petrol alt yapılarına tehdit ve saldırılar yöneltiyor. Tüm bu gelişmelere rağmen, petrol ve doğalgaz kaynakları Nijerya ekonomisinin dayanak noktaları olmaya devam ediyor.

PETROLÜN NEREDEYSE YARISI ABD VE AVRUPA’YA SATILIYOR
Nijerya, petrolünün yüzde 29’unu Avrupa ülkelerine, yüzde 18’sini ise ABD’ye satıyor. Ülkenin doğalgazın satışlarında yüzde 31’lik pay Avrupa ülkelerine giderken, Japonya yüzde 24 ile ikinci sırada yer alıyor.
IMF verilerine göre ülke, yıllık bütçesini oluştururken, petrolde oluşan petrol fiyat dalgalanmalarını tolere etmek amacıyla, 2013’te petrole varil başına 75 dolarlık bir fiyat belirledi. Bütçede öngörülenden fazla oluşan petrol gelirleri ise özel bir fonda toplanarak sonraki yıllarda kullanılmak üzere biriktiriliyor.

Tüm bu geniş kaynaklara rağmen Nijerya, petrol üretiminde politik istikrarsızlık ve arz kesintilerinden kaynaklanan sorunlar yaşarken, doğal gaz üretiminde ise üretim esnasında boşa yakılan gazı parasal değere dönüştürecek alt yapı eksikliği ciddi bir sorun teşkil ediyor. Afrika’daki en büyük petrol üreticisi olmasına rağmen arzdaki dalgalanma ve kesintiler günlük 500 bin varile varan kesintilere neden oluyor.

Enerji ihracatının yanında Nijerya, kömür, kalay, kolumbit gibi yer altı kaynakları ile birlikte palmiye yağı, fıstık, pamuk ve kauçuk gibi zirai ürünleri de dünya ülkelerine ihraç ediyor.

WordPress.com'da ücretsiz bir web sitesi ya da blog oluşturun.