Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km3 tür. Bu suyun % 97’si denizlerde ve okyanuslardaki tuzlu sulardan oluşmaktadır. Geriye kalan yalnızca % 2’si tatlı su kaynağı olup çeşitli amaçlar için kullanılabilir olduğu belirlenmiştir. Dünyadaki toplam suyun yaklaşık yılda ortalama 500.000 km3’ü denizlerde ve toprak yüzeyinde meydana gelen buharlaşmalar ile hidrolojik çevrim içerisinde yağmur ve kar olarak tekrar yeryüzüne düşmektedir.
Dünya yüzeyine yağışla düşen su miktarı yılda ortalama yaklaşık olarak 100.000 km3 olup bunun, 40.000 km3’ü akışa geçerek nehirler vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere ulaşmaktadır. Bu miktarın da 9.000 km3’ü ise teknik ve ekonomik olarak kullanılabilir durumdadır.
Kullanılabilir suyun dengeli dağıldığını söylemek çok zordur. Bu nedenledir ki günümüzde dünya nüfusunun 1/3’ü yeterli ve sağlıklı su kaynaklarına sahip olamadıkları için su sıkıntıları yaşamaktadırlar
Bugün pek çok insan tatlı su kaynaklarının, dünyada insanlığın yararına sunulmuş sonsuz bir doğal kaynak olduğunu düşünmektedir. Oysa, sonlu bir doğal kaynak olan tatlı su, yaşayan bir gezegen olan dünyamızın vazgeçilmez bir parçasıdır.
Tablo : Türkiye Su Kaynakları potansiyeli
Ortalama (aritmetik) Yıllık yağış | 642,6 mm |
Ortalama yıllık yağış miktarı | 501,0 km3 |
Türkiye göller ve nehirlerinden oluşan tatlı su kaynaklarına sahip olmasına rağmen, sanıldığı gibi su zengini bir ülke değildir. Aksine, gerekli önlemler alınmadığı taktirde yakın gelecekte su sorunları yaşamaya aday bir ülke konumundadır.
Türkiye’de; kuraklıklar ve diğer nedenler yüzünden mevcut su kapasitesinde azalmalar görülmektedir. Bunun başlıca nedenleri ise; topografyadaki düzensizlikler sebebiyle kaynakların kontrol edilemeyişi, yağışların ve kaynakların bölgelere göre dengesiz dağılımı, su kaynaklarının bütüncül havza bazında yaklaşımlarla uzun vadeli planlamalar yerine bölgesel, bağımsız ve kısa vadeli projelerle kullanıma açılması girişimleridir.
Tablo-2: Türkiye’nin Yerüstü Su kaynakları
Yıllık yüzey akış miktarı | 186,00 km3 |
Yıllık yüzey akış/Yıllık yağış miktarı | 37% |
Yıllık tükenebilir su miktarı | 95,00 km3 |
Fiili yıllık tüketim | 32,41 km3 |
Türkiye’nin yağış rejimi mevsimlere ve bölgelere göre çok büyük farklılık göstermekte olup, yıllık ortalama yağış 642,6 mm.dir. Bu da yılda ortalama 501 km3 suya karşılık gelmektedir.
Bu miktarın 274 km3’ünün toprak ve su yüzeylerinden ve bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri döndüğü; 41 km3’ünün yüzeyden sızmalar suretiyle yeraltı suyu rezervlerini beslediği; 186 km3’ünün ise çeşitli büyüklükteki akarsular aracılığı ile denizlere, kapalı havzalardaki göllere boşalmak suretiyle akışa geçtiği kabul edilmektedir. Ayrıca, komşu ülkelerden doğan akarsular ile yılda 7 km3 suyun ülkemiz su potansiyeline dahil olduğu göz önüne alındığında, toplam yenilenebilir tatlı su potansiyelimiz brüt 234 km3 olmaktadır.
Halihazırda teknik ve ekonomik anlamda tüketilebilecek yerüstü ve yeraltı suyu miktarının 110 km3 olduğu belirlenmiştir. Bu miktarın 95 km3’nün yurt içinden doğan akarsulardan; 3 km3 ünün yurt dışından ülkemize ulaşan akarsulardan 12,3 km3ünün ise yeraltı suyundan sağlanabileceği kabul edilmektedir.
Türkiye’nin kişi başına düşen su potansiyeli (2000 yılı nüfus sayımının kesin olmayan sonuçlarına göre Türkiye nüfusunun 65 milyon kabulü ile 3600 m3 iken, kullanılabilir su varlığı bakımından kişi başına düşen su miktarı 1692 m3’dür. Ülkemizin, kişi başına düşen kullanılabilir su varlığı bakımından diğer bazı ülkeler ve dünya ortalaması ile karşılaştırıldığında, su kisiti bulunan ülkeler arasında yer aldığı görülmektedir.
Günümüzde bir ülkenin su zengini sayılabilmesi için yılda ortalama kişi başına 10.000 m3 su potansiyeline sahip olması gerektiği kabul edilmektedir. Oysa Türkiye ‘kişi başına düşen su potansiyeli açısından da (3600 m3) bu değerin oldukça gerisindedir. Bu rakamlar da göstermektedir ki ülkemiz sınırlı miktarda su varlığına sahiptir.
Devlet istatistik Enstitüsü (DİE) verilerine göre 2025 yılında nüfusumuzun 80 milyon olacağı hesaplanmaktadır. Bu durumda 2025 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1 375 m3’e düşeceği söylenebilir. Mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisiyle su kaynakları üzerine olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür. Ayrıca tüm bu tahminler mevcut kaynakların 25 yıl sonrasına hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda geçerli olabilecektir. Dolayısıyla Türkiye’nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynaklarını çok iyi koruyup, akılcı kullanması gerekmektedir.
Türkiye 26 adet hidrolojik.havzaya ayrılmıştır. Tablo 3 ‘de de görüleceği gibi havzaların verimleri son derece farklı olup, Fırat-Dicle havzalarının toplam ülke potansiyelinin yaklaşık %28,5’ ine sahip olduğu görülmektedir.
Şekil-1 : Akarsu Havzalarının Ortalama Yıllık Akış Miktarları
Türkiye’de hali hazırda kullanılabilir yerüstü su potansiyelinin %33.15’inden faydalanılabilmekte olup, % 66.85’i henüz kullanıma sunulamamıştır.
Tablo-3: Akarsu Havzalarının Yıllık Ortalama Su Potansiyeli ve Verimleri
Havza Adı | Ortalama yıllık akış (km3) | Potansiyel Oranı | Ortalama yıllık verim (1/s/km2) |
Fırat Havzası (x) | 31.61 | 17.0 | 8.3 |
Dicle Havzası (xx) | 21.33 | 11.5 | 13,1 |
Doğu Karadeniz Havzası | 14.90 | 8.0 | 19.5 |
Antalya Havzası | 11.6 | 5.9 | 24.2 |
Batı Karadeniz Havzası | 9.93 | 5.6 | 10.5 |
Batı Akdeniz Havzası | 8.93 | 4.8 | 12.4 |
‘Marmara Havzası | 8.83 | 4.5 | 11.0 |
Seyhan Havzası | 8.1 | 4.3 | 12.3 |
Ceyhan Havzası | 7.18 | 3.9 | 10.7 |
Kızılırmak Havzası | 6.48 | 3.3 | 2.6 |
Sakarya Havzası | 6.40 | 3.4 | 3.6 |
Çoruh Havzası | 6.30 | 3.4 | 10.1 |
Yeşilirmak Havzası | 5.80 | 3.1 | 5.1 |
Susurluk Havzası | 5.43 | 2.9 | 7.2 |
Araş Havzası | 4.63 | 2.5 | 5.3 |
Konya Kapalı Havzası | 4.52 | 2.4 | 2.5 |
Büyük Menderes Havzası | 3.3 | 01.6 | 3.9 |
Van Gölü Havzası | 2.39 | 1.3 | 5.0 |
Kuzey Ege Havzası | 2.9 | 1.1 | 07.4 |
Gediz Havzası | 1.95 | 1.1 | 3.6 |
Meriç-Ergene Havzası | 1.33 | 0.7 | 2.9 |
Küçük Menderes Havzası | 1.19 | 0.6 | 5.5 |
Asi Havzası | 1.17 | 0.6 | 3.4 |
Burdur Gölleri Havzası | 0.50 | 0.3 | 1.8 |
Akarçay Havzası | 0.49 | 0.3 | 1.9 |
TOPLAM | 186.05 | 100.0 |
(x) Fırat nehri ana kol yıllık akışı 30.25 km3’dür.
(xx) Dicle nehri ana kol yıllık akışı 16.24 km3’dür
2.2 Yeraltı Su Kaynakları Tablo-4:Türkiye’nin Yeraltı Su Kaynakları
Yıllık çekilebilir yeraltı suyu rezervi (yillikjjüvenilir verim)
Yıllık çekilebilir yeraltı suyu rezervi (yillikjjüvenilir verim) |
1 2,300 km3 |
DSİ’ ce tahsis edilen yıllık miktar |
9,650 km3 |
Fiili yıllık tüketim |
6,000km3 |
Yeraltına sızan suların önemli bir bölümü Türkiye’nin kıyı kesimlerindeki dağlık bölgelerde yaygın yeraltı suyu rezervuarı oluşturmadan denizlere boşalmaktadır. Bununla beraber yeraltı suyu potansiyelini belirleyebilmek için 342 ovada hidrojeolojik etütler yapılmış ve, 12,300 km3 potansiyele sahip “Emniyetli Yeraltı suyu İşletme Rezervi” tespit edilmiştir.
1960 yılında yürürlüğe girmiş olan 167 sayılı “Yeraltı suları Hakkında Kanun” hükümlerine göre Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yurdumuzdaki yeraltı sularının araştırılması, kullanılması, korunması ve tescili işlemlerinde görevlendirilmiştir. Bu göreve istinaden Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü bir yandan yeraltı suyu etüd çalışmalarını sürdürmekte, diğer yandan tespit ettiği yeraltı suyu işletme rezervlerini çeşitli amaçlı kullanımlara açmaktadır. Bu amaçla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yurdumuzdaki 12,3 km3 emniyetli yeraltı suyu işletme rezervinin bugüne kadar 3,51 km3′ ünü devlet eliyle yapılan sulamalarda, 4,42 km3’ünü içme-kullanma ve sanayi suyu ihtiyaçlarında ve 1,72 km3′ ünü ise münferit özel sulamalarda olmak üzere toplam 9,65km3′ ünü tahsis etmiştir. Ayrıca DSİ’ ce izin verilmeden açılarak kullanıma sunulan çok sayıda kuyu da mevcuttur.
Yerüstü suyu imkanı olmayan bölgelerde yeraltı suyu kaynaklarına ilgi her geçen gün artmakta ve kullanımı yaygınlaşmaktadır. Çeşitli amaçlı özel kullanımların yanı sıra Devlet Su işleri ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüklerince yapılan çalışmalar sonucunda, 1999 yılı sonu itibarıyla 420.706 ha arazi yeraltı suyundan sulamaya açılmış durumdadır. Ayrıca başta İzmir, Antalya, Şanlıurfa, Diyarbakır olmak üzere bir çok ilimizin ve irili ufaklı birçok yerleşim yerinin içme-kullanma suyu ihtiyacı yeraltı suyundan karşılanmaktadır.
Devlet Su işleri Genel Müdürlüğünce planlama kademesinde hidrojeolojik etüt çalışmaları tamamlanmış sahalar dışında; sulama, içme-kullanma ve sanayi suyu ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla münferit hidrojeolojik etüt çalışmaları da yapılmıştır.
Ülkemizde halihazırda kullanılabilir, iyi nitelikli yer altı su potansiyelinin %78,45’inden faydalanılabilmekte olup, %21,55’i henüz kullanıma sunulamamıştır.
Son yıllarda fosil yakıtlardaki ve diger sanayi bazlı yanmalardan oluşan sera gazları nedeniyle hızla artan küresel ısınmaya ve dünya nufus atışıylada tüketimin büyümesine baglı olarak insanlığın gelecekteki en büyük kabusunun susuzluk olacagı kesindir.bu nedenle şimdiden insanların bu konuda bilğilenmesi ve bilinçlenmesi için bu konunun bütün çıplaklığıyla insanımıza anlatılması açısından iyi bir başlangıç..
Yorum tarafından mustafa koçak — Ağustos 25, 2008 @ 5:27 pm |
Bok
Yorum tarafından Awqewqe — Mart 17, 2013 @ 9:26 pm |
aynen size katılıyorum
Yorum tarafından selman atlayan — Nisan 5, 2013 @ 12:18 pm |
çok uzun
Yorum tarafından hadise — Eylül 30, 2013 @ 12:40 pm |
Yorumlar (1)
1 Yorum »
Son yıllarda fosil yakıtlardaki ve diger sanayi bazlı yanmalardan oluşan sera gazları nedeniyle hızla artan küresel ısınmaya ve dünya nufus atışıylada tüketimin büyümesine baglı olarak insanlığın gelecekteki en büyük kabusunun susuzluk olacagı kesindir.bu nedenle şimdiden insanların bu konuda bilğilenmesi ve bilinçlenmesi için bu konunun bütün çıplaklığıyla insanımıza anlatılması açısından iyi bir başlangıç..
Yorum tarafından mustafa koçak — Ağustos 25, 2008 @ 5:27 pm | Cevapla
Yorum tarafından meryem dağ — Nisan 10, 2014 @ 5:46 pm |
bence anlaşılmıyor okuyamıyorum çok karışık
Yorum tarafından meryem dağ — Nisan 10, 2014 @ 5:47 pm |